top of page

Bir Şeyin Olmasını Bekleme(me)k..

Güncelleme tarihi: 18 Eyl 2023

Bekliyoruz öylece.. Gelsin birisi bir şey desin, birisi bir şeyi başlatsın, bir olay olsun ve mecbur kalalım, şartlar bizi bir şey yapmaya zorlasın, birileri ilham versin.. de bunların hiçbirisi olmadan harekete geçmeyelim. Şimdi bu durumda bir tuhaflık yok, kendimizi suçlamaya gerek de yok. Dinlediğimiz girişimcilik hikayelerinin çoğunda zaten böyle başlangıçlara denk geliriz. Ayrıca insanız ve tabii ki şartlar olumlu olduğu sürece yıkıp yeniden yapmayı veya bu iyi durumdan çıkıp daha zorlayıcı bir duruma geçmeyi doğal olarak kendiliğinden istemeyeceğiz. Peki sorun bunun neresinde? Bir sorun değil belki evet, ama çevremizin ve koşulların sürekli değişmesi, içinde yaşadığımız en büyük gerçeklik. Aslında bizim dışımızdaki her şey durağan olsa, biz bir ömrü mevcut ve en iyi olduğumuz durumumuzla tamamlayabileceğiz belki. Ancak durum böyle değil, hele ki çağımızda hiç değil.

Yaptığımız işin en iyisi de olsak, sıralamadaki bu durum çok kısa sürede değişebiliyor artık. Teknoloji önderliğinde tüm dünyada her şey yüksek bir hızla ve durmadan evriliyor; anlam, şekil ve yer değiştiriyor. Kendimizi sadece yaptığımız iş konusunda güncellemek de yetmiyor, yan ve çapraz konularda da durmadan bilgimizi ve tecrübemizi artırmak gerekiyor. Peki bunu biz nasıl yapacağız? Dış dünyanın zorlaması kadar iç dünyamıza bir dönüp baksak neler mümkün? İç motivasyonumuzun hep girişimci ayarında bir yerlerde canlı kalması kulağımıza, gözümüze nasıl geliyor mesela?

Kendi işini kurmak isteyen veya zaten kendi işini kurmuş ve bunu geliştirmek isteyen insanlarla yolunuz kesiştiğinde, çok temel ve ortak bir nokta görebiliyorsunuz: Çoğu kimse, girişimci olmayı kafasına koyana kadar girişimcilikle yeteri kadar ilgilenmemiş, onun felsefesini anlamaya yönelmemiş. Çok normal aslında, çünkü biz sanıyoruz ki girişimcilik, sadece kendi işinin patronu olacaklara lazım. Hiç bir zaman kendi işinizi kurmayacak dahi olsanız aslında girişimciliğin temelde bir bakış açısı olduğunu, düşünce zenginliği kadar yaptığımız işte ve yaşadığımız hayatta daha öncül davranmanın anahtarı olduğunu hepimiz anlamış olsak; dünyamızda neler farklı olurdu acaba?

İçimizdeki girişimciye selam olsun! Onu fark etmek, orada olduğunu bilmek ve onu daha dikkatle dinlemek herkese iyi gelebilir. Şartlar bizi zorlamadan yapsak bunu, sözünü biraz erken zamanda dinlesek.. Dış dünyanın hızına kendimizi uyumlamak daha kolay olurdu, ne dersiniz?

Sevgiler,

Bircan Topkar



 
 
 

Commentaires


bottom of page